PAŞASUYU

Madde no:1659

PAŞASUYU

İzmit Şehrine Su Taşıyan Kanal ve Köprülerden Oluşan Tarihi Su Yolu Başyapıtı

Paşasuyu, İzmit’in en eski su yolu sistemidir. Su kanallarında ve su kemerlerinde zaman zaman oluşan harabiyet ve tıkanma, kente gerekli bol ve tatlı su gelişinde aksamalara neden olmuştur. Hayır sahibi devlet adamları, gerekli iyileştirmeler için çaba göstermiş, hükumet de teknik ve para yardımını esirgememiştir.

XIX. yüzyılda İzmit Hacı Hasan Mahallesi’nde ikamet buyurulan kaim-makam-ı sabık es Seyyid Halil Paşa vakıf kayıtlarına göre kendi varlığından harcayarak hayata geçirdiği eski su yolunu, bakım ve onarımı için su yolcu ve su yolu ustası ve diğer harcamalar için sürekli gelir getirecek İzmit çarşı içinde 4 sebze, 1 kadayıfçı, 1 kireççi, 1 leblebici, 1 kılcı, 1 tüfenkçi dükkanlarıyla 1 canbaz ahırı ve bazı binalarla, Kaymakcı Çiftliği’ndeki payının elli altı hissesini vakfetmiş. Kaynağından İzmit’e geçtiği Hacı Hürrem Mahallesi’nde Çukurdere’den çeşmelere kadar su yolları ve çeşmelere akan seksen sekiz masura lezzzetli Paşasuyu’nun vakfı tarihi H.1226/M.1811.

Vakıf mütevellisi Paşasuyu için gereken, sürekli ve yeterli bakım ve onarımı sağlayamamış, İstanbul hükumeti de teknik ve para yardımı yapamamıştı ki Cumhuriyet ilan edildiği sırada kasabanın en önemli hayati problemi su temini idi. Günün şartlarına göre eski su yolunu yeniden işler hale getirmek üzere tamirden başka çare yoktu. İzmit Belediye Mühendisliği tarafından 12 Aralık 1923’te İzmit kasabasına akan “Paşasuyu” adlı su yollarının kaynağından Yukarıpazar’da inşaası tasarlanan depo ve taksim mahalline kadar olan 31 700 metrelik kısmın tamiratı hakkında rapora göre, demir boruyla, yol kısaltılarak şehre su getirilmek istenmişse de belediyenin yüksek harcamaları karşılaması mümkün olamayacağından eski usulde kendi kendine gelen suyun yolunun tamirine karar verilmiştir.

Kayacıkbaşı denilen yerde İzmit’in kuzey doğusunda Topallar köyü altında tek parça büyük bir kayanın altından kaynayan ve altı gözden gelen Paşasuyu’nun şehre akıtılması için menbadan 342 metre uzakta dere üzerinde bir bent inşa edilmiştir. Bu bend üzerinden arazi hattının sol tarafına nakledilen menba suyu kanal ve köprülerle şehre kadar indirilmiştir. Su yolundaki kanallar derinden geçtiği yerlerde üstü kemer tonoz ile üzerinde az toprak olan mahallerde kaygan örterek kapatılmıştır. Ancak sac oluklarla kullanılabilen köprülerin hemen tümü, kanalın da önemli bir kısmı harap olduğundan 1923 yılında sistem artık şehre yeterli su akıtabilecek durumda değildi.

Su köprüleri artık kullanılamayacak derecede harab ise de bunların üzerindeki sac oluklar her yıl ya da iki yılda bir defa temizlenip boyanarak daha uzun süre yararlanılabilirdi. Yolların bir kısmı henüz iyi durumda idi. İçinde yeni tamir görmüş parçalar olduğu gibi hiç tamire lüzum görülmeyecek ve büsbütün yıkılarak yeniden yapılacak kısımlar da vardı. Su yolunun değiştirilmesi kesinlikle mümkün olamazdı. Çimento işlerini ve su yollarındaki yöntem ve kuralları iyi bilen bir uzman ile bu yollar tamir olunarak şehre yeter suyun tekrar akıtılması mümkün olurdu. “Bir hamlede bütün kanalın tamirini tamamlama gayretinin gösterilmesi elbette şehrin şanını koruma borcuydu.”

Eski zamanlarda ilkel araçlar ile meydana getirilen eserlerin güzel bir örneği olan Paşasuyu sisteminde eksikliği duyulan depo ve taksim mahalli olmak üzere iki yeni inşaat daha yapılacaktı. Kanalın en harap noktaları yeni imal edilecek çimento künklerle geçilecek, pek derinden giden içine girmek mümkün olmayan kısımlarda yükseklik arttırılacaktı. Üzerinde az toprak olan mahallerin üzeri kayganla en iyi şekilde kapatılacaktı.

Pik borunun pahalı olması ve iyi filtre edilmedikçe uzun mesafede suyun boruya alınmaması gerektiği de düşünülerek pik boru kullanılmayacak, eski usul baştan sona gereken tamirat yapılacaktı. Kanal üzerindeki ağaç ve dikenler yok edilerek açılıp en iyi şekilde temizlenecek ve kanal muayene edilerek ve hangi kısımda, ne tür bir tamiratın yapılacağı tayin edilecekti. Çimento sıva, beton imalatı yapılacak, kireç ve kumdan ibaret harçla taş duvar inşa edilecekti. Gereken yerlerde pik boru kullanılacak; kasisler, muhafaza duvarları, bacalar ve ara havuzlar yapılacaktı.

Dört yıl sonra yazın susuz kalan İzmit’te, eskiden beri kullanılmakta olan su yolunun tamir ve ıslahının mümkün olmadığı; mali durum uygun değilse de demir borularla suyun akıtılmasına karar verilmişti. 12 Eylül 1927 günlü Hür Fikir gazetesinde İzmit Belediyesi’nden “İzmit’e akan Paşasuyu yolunun kaynağından kasabaya kadar akıntı yerlerinin ve kasaba içindeki dağıtım şebekeleri ile su haznelerinin ve ayrıca kanalizasyonun tümünün teknolojinin en son kurallarıyla hazırlanan keşif ve projeleri ile haritalarının tanzimi” ilanı yayımlandı.

Kapalı zarf usulü ihale on beş gün müddetle Cumhuriyet ve Hür Fikir gazetelerinde ve İzmit’te münadiye verilerek ilan edildiği halde isteyen çıkmamıştı. Belediye, 17 km. kadar uzaklıktaki Paşasuyu menbaından şehre getirilmesi ile İzmit şehrinin sıhhi ve her türlü fenni şartlara sahip bir içme suyu tesisatına ait iyi bir projeyi tanzim ve stavasyon ve tevzi şebekesi planı için İstanbul’da bu işleri yapan iki şirketle görüştü: Mösyü Nikola Honegger’in Vekili Mühendis Kadri Bey’in teklif etmiş olduğu mukavelenin, belediye menfaatine daha uygun görüldüğünden içme suyu projesi ona verilmiş, İzmit kanalizasyonu inşasından vaz geçilmişti.

Yapılan yeni proje ile demir borularla suyun akıtılması sonucu tarihi Paşasuyu köprülerinin çoğu terkedilmiş, su yolu yarı yarıya kısaltılmıştı. Belediye “Keşif bedeli (250.800) lira (15)kuruş, dış hattı 13 kilometre olan İzmit’e akan Paşa Suyu’nun font boru esası üzerinden şehir tesisatı ile birlikte 30 Ekim 1931 tarihinden itibaren bir ay müddetle münakasaya konulduğu ilan edildi. Sözleşmeden sonra 18 ay içinde işin teslim edilmesi şartı da ilanda yer alıyordu.

İzmit büsbütün susuz değildi, şehrin batısında Manastır Suyu saniyede yarım litre su ile Bahriye Kışlası ve İstasyon’a su veriyordu. Tabakhane Suyu aynı adlı mahallenin ihtiyacını karşılıyor, yüksek mahallelerde bazı çeşmelerden Kocapınar, Kahya Kadın ve Kertil kaynaklarının her birinden saniyede 1/4 litre su akıyordu. Ancak problemin çözümü, kaynağında saniyede 22,5 litre ölçülen Paşasuyu’nun şehre kayıpsız getirilmesindeydi.

Abidin Aral’ın İzmit Belediye başkanlığı döneminde yeni su projesine karar verilmiş, projenin uygulanması Kemal Öz dönemine kalmıştı. Paşasuyu’nun yeni inşaatı tamamlanarak 29 Ekim 1933 günü Cumhuriyet’in Onuncu Yılı kutlamaları içinde; Kocaeli Valisi Eşref Sayıt, Belediye Başkanı Kemal Öz’ün bulunduğu törenle, Demiryolu’nda İzmit Belediyesi önünde Cumhuriyet Suyu adıyla açılışı yapıldı. Trenle geçişleri sırasında 10. yılda getirilen eski sulara yeni adlar verildiğini öğrenen Atatürk, suların asıl adlarıyla anılmalarını istemiştir.

Paşasuyu borularla geldikten sonra 1933 yılında belediye isteyen evlere su bağlamış, sokaklara Alman tulumbası (çeşme) takmıştı. Kaynağın yetersizliği, sel, arıza ya da kaçak kullanım nedeniyle İzmit halkının susuzluk şikâyetleri eksilmese de tarih boyu çeşmelerden Paşasuyu akmaya devam etmişti. Nüfus artışı ve yerleşim alanının giderek büyümesiyle çevredeki su kaynaklarından yeni teknolojilerle kayıpsız su getirilene kadar; su testisi, su küpü, su sarnıcı, sokak çeşmesi ve Paşasuyu dilimizde ve çevremizde olmuştu.

KAYNAKÇA

Hür Fikir (ilan), 12 Eylül 1927; Cumhuriyet (ilan), (13 Eylül 1927), (19.09.1931), (28 Ekim 1936); Türk Yolu, 12.10.1936; Müzeyyen Ünal, İzmit Antik Su Sistemleri ve Paşasuyu, Kocaeli Dokümantasyon Merkezi Yayın No.1, İzmit, 2001.

Müzeyyen ÜNAL